Kendini bilme arayışı, insanın varoluşun anlamını ve amacını keşfetme arayışıdır. Yunus Emre, bu arayışın ilimle başladığını, ancak ilmin sadece kitaplardan veya dışarıdan öğrenilen bilgilerden ibaret olmadığını söyler. İlim, insanın kendini tanıması, kendi özünü fark etmesi, kendi hakikatine ulaşmasıdır. Yunus Emre, "İlim ilim bilmektir / İlim kendin bilmektir / Sen kendini bilmezsen / Ya nice okumaktır" dizeleriyle, ilmin sadece dışsal bir şey olmadığını, insanın içsel bir yolculuğa çıkması gerektiğini vurgular.
Osho, kendini bilmek için insanın egosundan ve zihninden kurtulması gerektiğini savunur. Osho’ya göre, ego, insanın gerçek özünün tam tersidir. Ego, insanın toplum tarafından dayatılan, öğrenilmiş ve ezberlenmiş etiketlerden ibarettir. Ego, insanı gelecekte sahip olacağı mutluluk, güç ve başarı vaadiyle bekleterek andan kopardığı gibi, insanın kendini olduğu gibi kabul etmesine de engel olur. Osho, "Egonu bırakmadığın sürece asla kendini bilemeyeceksin" der.
Zihin ise, insanın din, eğitim, aile vasıtasıyla belli şekilde düşünmeye programlanan, yani ayarları değiştirilebilir bir şeydir. Zihin, insanın gerçekliği olduğu gibi algılamasını değil, yargılamasını sağlar. Zihin, insanın kendini olduğu gibi ifade etmesini değil, başkalarının beklentilerine göre davranmasını sağlar. Zihin, insanın özgürce yaşamasını değil, korku ve endişeyle sınırlanmasını sağlar. Osho, "Zihin hayattaki en önemli şeylerden birisidir, fakat sadece bir uşak olarak, efendi olarak değil" der.
Kendini bilmek, ego ve zihin ile özdeşleşmeyi bırakmak ve bunları aşmak anlamına gelir. Kendini bilmek, farkındalık ve aşkınlık anlamına gelir. Kendini bilmek, insanın kendi özüne, kendi doğasına, kendi varoluşuna dönmesi anlamına gelir. Kendini bilmek, insanın kendini olduğu gibi sevmesi ve kabul etmesi anlamına gelir. Kendini bilmek, insanın andan kopmadan, anın içinde yaşaması anlamına gelir. Kendini bilmek, insanın özgür, mutlu, huzurlu ve bütün olması anlamına gelir.
Zihni ve egoyu aşmak çok zor
Zihin ve ego, insanın hayatta kalmasını ve kendini korumasını sağlayan mekanizmalardır. Zihin, insanın dünyayı algılamasını, yorumlamasını, anlamlandırmasını ve öğrenmesini sağlar. Ego ise, insanın kimliğini, benliğini, değerini ve aidiyetini oluşturur. Bu yüzden, zihin ve ego, insanın varoluşunu destekleyen önemli unsurlardır. Zihni ve egoyu aşmak, insanın bu unsurları yok etmesi veya reddetmesi anlamına gelmez. Aksine, zihni ve egoyu aşmak, insanın bu unsurları tanıması, fark etmesi, kabul etmesi ve dönüştürmesi anlamına gelir.
Zihin ve ego, insanın alışkanlıklarını, inançlarını, tutumlarını ve davranışlarını şekillendirir. Zihin ve ego, insanın kendini ve dünyayı belli bir şekilde görmesine ve buna göre hareket etmesine neden olur. Bu yüzden, zihni ve egoyu aşmak, insanın bu alışkanlıkları, inançları, tutumları ve davranışları değiştirmesi gerektiği anlamına gelir. Bu da, insanın kendini tanıması, sorgulaması, eleştirmesi ve geliştirmesi sonucunu doğurur. Bu süreç, kolay olmayan bir süreçtir. Çünkü insan, genellikle kendini olduğu gibi kabul etmekten ve rahatını bozmaktan kaçınır ve değişime direnir.
Zihin ve ego, insanın çeşitli bilişsel çarpıtmalara maruz kalmasına neden olur. Bilişsel çarpıtmalar, insanın gerçekliği olduğu gibi algılamasını engelleyen, yanlış veya abartılı düşünce kalıplarıdır. Mesela, aşırı genelleme, yaşadığın olumsuz tek bir deneyimi diğer deneyimlere veya geleceğin nasıl olacağına dair öngörülerine yansıtmak anlamına gelir. Mesela, aşırı genelleme yapan biri, “Zor bir çocukluk geçirdim, bu yüzden hayatım sonsuza dek zor olacak” diyebilir. Zihni ve egoyu aşmak, insanın bu bilişsel çarpıtmaları fark etmesi, sorgulaması ve düzeltmesi sürecidir. Bu da, insanın gerçekliği olduğu gibi görmesi, kendini olduğu gibi sevmesi ve kendini bu şekilde ifade etmesidir. Bu süreç, zorlayıcı bir süreçtir. Çünkü insan, genellikle gerçekliği kabullenmekten, kendini değiştirmekten ve kendini açmaktan korkar.
Özetlemek gerkirse, zihni ve egoyu aşmak ve kendini bilmek zor, çünkü bu, insanın varoluşunu, alışkanlıklarını, düşüncelerini ve duygularını değiştirmesi gereken bir süreçtir. Bu süreç, insanın kendisiyle yüzleşmesini, kendini tanımasını, kabul etmesini ve sevmesini gerektirir. Bu süreç, insanın farkındalık, cesaret, sabır ve azim gibi nitelikleri geliştirmesini gerektirir. Bu süreç, insanın kendini bilmek için kendini aşması gerektiği anlamına gelir. Bu süreç, zor ama aynı zamanda değerli bir süreçtir. Çünkü bu süreç, insanın özgür, mutlu, huzurlu ve bütün olmasını sağlar.
Zihnini ve egonu aşıp kendini bilmek için neler yapabilirsin?
Bu, her insanın hayatında önemli bir soru ve hedef olmalı. Çünkü kendini bilmek, insanın varoluşunun anlamını ve amacını keşfetmesi, kendi özünü, doğasını, potansiyelini ve sınırlarını tanıması, kendi hakikatine ulaşması demektir. Kendini bilmek, insanın özgür, mutlu, huzurlu ve bütün olmasıdır.
Peki, zihnini ve egonu aşıp kendini bilmek için neler yapabilirsin? Bu sorunun kesin ve tek bir cevabı yoktur. Her insanın kendini bilmek için izlediği yol farklı olabilir. Ancak, genel olarak, kendini bilmek için yapabileceğin bazı pratik yöntemler şunlardır:
Kendini tanımak için kendine zaman ayır. Kendinle baş başa kalmak, kendi düşüncelerini, duygularını, isteklerini, değerlerini, inançlarını, güçlü ve zayıf yönlerini, beklentilerini, hedeflerini, hayallerini, korkularını, kaygılarını, sorunlarını, çözümlerini, başarılarını, başarısızlıklarını, öğrenmelerini, gelişim alanlarını, vb. gözden geçirmek, kendini daha iyi anlamana ve fark etmene yardımcı olur. Kendine zaman ayırmak için meditasyon, yoga, dua, günlük tutma, yürüyüş, spor, müzik, sanat, hobi, vb. gibi aktiviteleri yapabilirsin.
Kendini geliştirmek için yeni şeyler öğren. Kendini geliştirmek, kendine yeni bilgiler, beceriler, deneyimler, bakış açıları, ufuklar, fırsatlar, vb. katmak demektir. Kendini geliştirmek için kitap oku, film izle, podcast dinle, kurs al, seminerlere katıl, araştırma yap, farklı konularda yazılar yaz, farklı alanlarda projeler üret, farklı kültürleri tanı, farklı dilleri öğren, farklı insanlarla iletişim kur. Kendini tanımak ve farkıdalığını geliştirmek için bunun gibi aktiviteleri yapabilirsin.
Kendini aşmak için konfor alanından çık. Konfor alanı, insanın kendini güvende, rahat, emin ve tanıdık hissettiği alan demektir. Konfor alanında kalmak, insanın kendini korumasını ve sakinleşmesini sağlar. Ancak, konfor alanında kalmak, aynı zamanda insanın kendini geliştirmesini, değiştirmesini, yenilemesini, risk almasını, farklılaşmasını, vb. engeller. Kendini aşmak için konfor alanından çıkman, kendine yeni meydan okumalar, denemeler, maceralar, vb. yaratman gerekir. Konfor alanından çıkmak için yeni hobiler edin, yeni yerler keşfet, yeni insanlarla tanış, yeni fikirlere açık ol, yeni şeyler deneyimle.
Bu yöntemler, zihnini ve egonu aşıp kendini bilmek için sana rehberlik edebilir. Ancak, unutma ki, kendini bilmek için en önemli şey, kendine inanmak, kendine güvenmek, kendini sevmek, kendine saygı duymak ve kendine değer vermektir. Kendini bilmek için kendini sev.
Kendini bilme araçları: Meditasyon, namaz ve oruç
Ego ve zihin, insanın sahte bir benlik algısı oluşturmasına neden olur. Ego, insanın kendini toplum tarafından dayatılan, öğrenilmiş ve ezberlenmiş etiketlerle tanımlamasıdır. Zihin, insanın kendini din, eğitim, aile vasıtasıyla belli şekilde düşünmeye programlanmasıdır. Ego ve zihin, insanın gerçek özünü, doğasını, varoluşunu gizler, unutturur ve insanı kendine yabancılaştırır.
Meditasyon ve namaz, insanın zihnini boşaltmasını, sakinleştirmesini, odaklanmasını ve farkındalığını artırmasını sağlar. Meditasyon ve namaz, insanın zihninin yarattığı düşüncelerin, duyguların, inançların, yargıların, beklentilerin, korkuların, vb. akışına tanıklık etmesini, bunlara karşı mesafeli, tarafsız ve objektif bir tutum takınmasını, bunlara bağlanmadan, yargılamadan ve değiştirmeye çalışmadan bırakmasını öğretir. Meditasyon ve namaz, insanın zihninin sessizliğine, boşluğuna, sınırsızlığına ve potansiyeline ulaşmasını sağlar.
Oruç, insanın bedensel ve ruhsal arınmasını, temizlenmesini, disiplinlenmesini ve güçlenmesini sağlar. Oruç, insanın bedeninin yarattığı arzuların, ihtiyaçların, alışkanlıkların, bağımlılıkların, vb. akışına tanıklık etmesini, bunlara karşı iradeli, sabırlı ve şükredici bir tutum takınmasını, bunlara bağlanmadan, köle olmadan ve isyan etmeden yaşamayı öğretir. Oruç, insanın bedeninin sağlığına, hafifliğine, enerjisine ve canlılığına ulaşmasını sağlar.
Meditasyon, namaz ve oruç, insanı kendi zihnini ve vücudunu izleyen bir tanık konumuna yükseltir. Tanık konumu, insanın kendini egosundan ve zihninden ayrı, bağımsız, özgür ve özgün bir varlık olarak fark etmesini, kendini olduğu gibi sevmesini, kabul etmesini ve ifade etmesini sağlar. Tanık konumu, insanın gerçekliği olduğu gibi algılamasını, anlamasını ve yaşamasını sağlar. Tanık konumu, insanın yaratıcısıyla, evrenle ve diğer varlıklarla bağlantı kurmasını, uyum sağlamasını ve bütünleşmesini sağlar.
Tanık konumu, farkındalığı yükseltip aşkınlığa ulaştırır. Farkındalık, insanın kendini ve çevresini daha net, daha derin, daha geniş ve daha berrak bir şekilde görmesini, bilmesini ve anlamasını sağlar. Farkındalık, insanın kendini ve çevresini daha sevgi dolu, daha şefkatli, daha merhametli ve daha hoşgörülü bir şekilde hissetmesini sağlar. Farkındalık, insanın kendini ve çevresini daha yaratıcı, daha üretken, daha gelişmiş ve daha güzel bir şekilde etkilemesini, değiştirmesini ve iyileştirmesini sağlar.
Aşkınlık, insanın kendini ve çevresini sınırlayan, kısıtlayan, engelleyen ve acı veren her şeyden öteye geçmesini, üstesinden gelmesini ve aşmasını sağlar. Aşkınlık, insanın kendini ve çevresini daha yüksek, daha derin, daha geniş ve daha bütün bir boyuta taşımasını, ulaştırmasını ve yüceltmesini sağlar. Aşkınlık, insanın kendini ve çevresini daha mutlu, daha huzurlu, daha anlamlı ve daha değerli bir şekilde deneyimlemesini, paylaşmasını ve kutlamasını sağlar. Ve aşkınlık meditasyon, namaz ve oruçla mümkün. Bu araçlar, insanın sahte bir benlik algısı olan egosunu ve egonun yuvası olan zihnini aşarak kendini bilmesini, yani aşkınlığa ulaşmasını mümkün kılan olağanüstü etkili yöntemlerdir.
Comments