top of page
  • Writer's picturesbasar20034

Mereto Dağı’nın Dibi, Che’nin Ayakucu

Dün senato toplantısının ardından rektör hocamız Sason’daki programa beni de davet etti. Bugün sabahın erken saatlerinde üç yüksekokul müdürü arkadaşım, Batman Üniversitesi'nin dünyanın en etkili bilim insanları listesinde yer alan yedi hocasından biri olan Abdullah Muratoğlu ve basın biriminden iki arkadaş ile birlikte üniversitenin minibüsüne bindik. Sason ilçesindeki yüksekokula doğru yola koyulduk. Orada rektör beyle buluşacaktık. Yükseokulda çiğ köfte yiyip çay içtikten sonra ilçenin en büyük camisinde cuma namazını kılacaktık. Namazdan sonra her birimiz ilçedeki bir lise ya da ortaokula dağılarak öğrencilerle sohbet edecek, sorularını yanıtlayacak, onları motive etmeye, onlara ilham kaynağı olmaya çalışacaktık.


Türkiye'nin güneydoğusundaki küçük, harap ve bakımsız bir Kürt şehrinde otantik bir kafe ve berrak bir gökyüzü ve ılık güneş ışınları altında karla kaplı bir dağ; manzara, sıvasız, boyasız, estetikten yoksun çarpık binalar tarafından kapatılıp bozulmasaydı muhteşemdi; dağın zirvesindeki kar, güneş ışınlarıyla bembeyaz parlıyordu
Sason'dan Expressionist Bir Görüntü

Minibüs pek rahat değildi. Her taraf yoğun sis altındaydı ve şoför çok hızlı sürüyordu. Gerekirse geç kalalım ama lütfen hız yapmayın diyerek şoförü uyardım. “Hocam, arka koltukta hız daha çok hissediliyor, aslında hız yapmıyorum.” dedi.


Yolda, ilçelerdeki yüksekokulların ve öğrencilerinin sorunlarını konuştuk. Hasankeyf'teki yüksekokulumuzun binaları birkaç yıllık olmasına rağmen dökülüyordu. Çatılar akıyor, duvarlar çatlıyordu. Müteahhitler ya da taşeronlar malzemeden çalmış, en kalitesiz malzemeleri kullanmıştı. Kalacak yerleri olmadığı için çok az sayıda öğrenci dersleri takip ediyordu. Derslere gidenlerin de motivasyonları düşüktü. “Keşke metropol şehirlerdeki büyük üniversitelere daha fazla kaynak aktarılıp kırsaldan bu üniversitelere gitmeye hak kazanan başarılı öğrencilere yüksek burslar verilse” diye düşündüm. Çok daha fazla sayıda öğrenci büyük şehirlerde okumalı. Öğrenciler Hasankeyf gibi yerlerde, doğup büyüdükleri yerlerde üniversite okuyunca motivasyonları çok düşük oluyor. Farklı ortamlarla karşılaşmadıkları için değişmiyorlardı. Öğrencilerin iyi yetişmeleri, özgüven ve farklı beceriler geliştirmeleri için büyük metropol ortamı ve kültürel çeşitlilik son derece önemli. Farklı kültürlerden, farklı disiplinlerden insanlarla tanışmak, farklı fikirleri dinlemek, farklı deneyimler yaşamak öğrencilerin vizyonunu genişletir, yaratıcılıklarını artırır, eleştirel düşünme becerilerini geliştirir.


Sason’a rektör hocamız bizden yaklaşık yarım saat sonra Fen Edebiyat Fakültesi dekanı Filiz hocam ile birlikte geldi. Birlikte çiğ köfte yiyip çay içtikten sonra cuma namazını kılmaya gittik. Şehrin sokak ve caddeleri dar ve bozuktu. Her yerde kocaman çukurlar vardı. Kaldırımlar nerdeyse hiç yok gibi. Belediye iyi çalışmıyor galiba diye yorum yaptım. Şoför “belediye başkanı öldü, yerine yardımcısı geçti” dedi. Sorumluyu bulmuş gibi sustuk. Halbuki tek sorumlu, geri kalmışlığı, çaresizliği ve tembelliği kanıksamış bir zihniyet ya da bakış açısıydı. Bizim gördüğümüz sıkıntı ve eksikleri belli ki oranın yetkilileri görmüyordu. Ve sorun sadece ekonomi ile ilgili bir sorun değildi. Parası olanın da olmayanın da evleri estetikten yoksundu. Şehrin hiçbir yerinde estetik bir şey yoktu ve hiçkimse bunun farkında bile değildi. Şehrin güzelleşmesi için sadece para değil, aynı zamanda sanat, kültür ve eğitim de gerekiyordu.


Cuma hutbesinde, imam efendi daha önce yüzlerce, belki binlerce kez okuduğu konuyu tekrar okudu: adaletli olun, kimsenin hakkını yemeyin ve kahrolsun müslümanlara zulmeden kafirler! Cemaat her zamanki gibi, bir görev ifa eder gibi dinledi, ya da dinler gibi yaptı. Nasıl olsa hiçbir şey değişmeyecekti. Halbuki Allah insanlara şöyle seslenmişti: Siz yaşadığınız hali değiştirmedikçe Allah sizi değiştirmez (Ra’d/11). Bu ayetin anlamını kavramak ve hayata geçirmek için ne yapmamız gerektiğini düşünmek yerine, hep başkalarını suçlamak, hep başkalarından beklemek, hep başkalarının değişmesini istemek ne kadar kolaydı.


Minibüs, su ve çamur dolu çukurlara bata çıka bizi yüksekokula bıraktı cuma namazından sonra. Sisler dağılmış, güneş çok güzel parlıyordu. Okulun önüne masa ve sandalyeler konulmuştu. Çaylarımızı o masalarda, zirvesi güneşin altında parlayan karla kaplı Mereto Dağının karşısında içerken sohbet ettik. Şerif hoca “blog yazılarımı takip ettiğini” söyledi, “bugün bizi yaz” dedi. Estetikten yoksun sıvasız, boyasız, çarpık çurpuk binalar kapatıp bozmasa manzara muhteşemdi. Dağın zirvesindeki karlar, güneşin ışıklarıyla bembeyaz parlıyordu. Dağın eteklerindeki ağaçlar, uzun soğuk bir kışa hazırlanıyordu.

Batman Üniversitesi rektörü ve hocaları Sason Meslek Yüksekokulu'nun önünde
Rektör Hocamızla Sason'da

Her birimiz önceden belirlenmiş okullara giderek öğrencilerle sohbet edip üniversitemizin hazırladığı Batman: Dün Bugün Yarın kitabı ile TÜBİTAK'ın bastırdığı Aziz Sancar kitabının üç-dört nüshasını okul müdürlerine takdim ettikten sonra Mereto Dağının dibindeki bir cafe'de toplandık. İstiklal Ortaokulu öğrencileri ile sohbetim uzun sürmüştü. Milli Eğitim Müdürlüğü’nün aracı en son beni götürdü cafeye. İçeri girdiğimde rektör bey ve hocalar kocaman bir kömür sobasının etrafında oturmuş, sobanın üstünde pişmekte olan kestane ve cevizlerden yiyior, çay içiyorlardı. Duvarlarda ve sütunların üstünde Che Guevara'nın fotoğrafları vardı. Fotoğraflar arasındaki boşluklara cafenin eski genç müşterileri aşk acılarını, hayal kırıklıklarını ve umutlarını yazmışlardı çirkin el yazıları ile. Cafenin kocaman bıyıklı sahibi Che’nin ayakucunu işaret ederek “burada bir fotoğraf çektirebilir miyiz” diye teklif etti rektör beye. Rektör hoca “burada olmaz” dedi. Toplu fotoğrafı dışarıda cafenin önünde, güzel - çirkin demeden herkesi ısıtan, adaletsizlik yapmayan güneşin gülümseyen ışıkları altında çektirdik. Che’nin fotoğrafları değil, güneşin ışıkları ilham veriyordu bize. Çünkü güneş, her gün doğuyor, her gün yeniden başlıyordu. Ve asla pes etmiyordu. Biz de pes etmeyecektik.


56 views0 comments

Recent Posts

See All

Subscribe

Thanks for submitting!

bottom of page